Ahmet SEVEN
Bu hikâye gerçekten yaşanmıştır.
Birkaç yıl önce bir tanıdıktan dinlemiştim.
Diyor ki Almanya’dan bir arkadaşımın kızı rahatsızlanmıştı.
Hekimler derdine çare bulamıyorlardı.
Muska yazan birine götürelim dedi.
Araştırdım, çokça tavsiye edilen bir cinci hoca! ya gitmeye karar verdik.
Uzun yolculuktan sonra oraya vardık.
Önceden randevu almadığımız için bizimle görüşmek istemediğini haber verdi.
Bizde araya tanıdıkları koyarak rica ettik. Israrlarımızı kıramayanıca tamam demiş.
Bizi evine kabul etti.
Karşımıza oturdu.
Masanın üzerine bir yumurta koydu. Ona bir şeyler söyledi. Sonra eline aldı. Karşılıklı konuşmaya başladılar.
Yumurtadan garip sesler geliyordu.
Adeta yumurta ile konuşuyordu. Daha sonra bu şekilde cinlerle konuştuğunu onlardan haber beklediğini söyledi.
Bir ara hoca! Diğer odaya geçti.
Ben kalkıp o yumurtayı aldım inceledim.
Bizim bildiğimiz yumurtadan farkı yoktu.
Kısık sesle seslendim. Bana ses vermiyordu.
Hoca! Biraz sonra döndü yumurtayı aldı, yine aynı garip seslerle konuşmaya başladılar.
Nihayet açıklama zamanı gelmişti.
Hoca! Hastaya muska yapılmış dedi.
Gidin filan mezarlıkta, filan paftada, filancanın kabristanında onu oradan çıkartın dedi.
Bizde ücretini ödeyip oradan ayrıldık.
Dediği yere gittik.
Tarif ettiği üzere muskayı yerinden çıkardık.
Hem sevinmiş hem de rahatlamıştık.
Ancak aradan birkaç gün geçmesine rağmen hastamızda bir düzelme görülmemişti.
Daha sonra öğrendik ki hoca evinde bir sürü muska yazıyor, yazdıklarını da gidip değişik il ve ilçelerdeki kabristanlıklara yerleştiriyor. Kendisine gelen hastalara da memleketlerine göre adres veriyormuş.
Hayret ettik. Fakat iş işten geçmişti… Yumurtadan çıkan garip seslere gelince cinci hoca! Koltuğunun altına bir cihaz yerleştirmiş, yumurtayı alınca o garip sesler cihazdan çıkıyormuş! Ben bu olayı yaşayan bizzat birinci şahıslardan dinledim.
Size de aktardım. Bundan sonrası sizin elinizde olan şeyler.
Var mısınız şimdi de muska yazdırmaya?
Sahi bizim muskamız acaba nerede, hangi kabristanlıkta. Hiç düşündünüz mü?