Ahmet SEVEN
Ünlü olmak için soyunacaksın.
Abuk sabuk konuşacaksın.
Medya maymunu olacaksın.
Gündemde kalacaksın
Dedikodu yapacak dedikodulara malzeme olacaksın.
Şarlatanlıklarını artıracaksın.
Ben böyle olmayı istemesem de birileri böyle olmamı istiyor diyeceksin.
Kendin olmayacaksın.
Sık sık evlenip boşanacaksın.
Evlilik müessesesini ayaklar altına alıp dalganı geçeceksin.
Gündelik sevgililerle gününü gün edeceksin.
Malum gece kulüplerinde zıbarıncaya kadar içeceksin.
Aşk denilen o mukaddes değeri paralayacaksın.
Gizlice bir yerlere kaçıp gitmeden önce, gizlice habercilere adres vereceksin.
Gülünecek yerde ağlayacak, ağlayacak yerde güleceksin.
Arkadaşını ifşa edecek, böylece kendini de ifşa ettireceksin.
Bütün ahlaki değerleri suya vereceksin.
Medyanın maskarası olacaksın.
Birilerine özenecek, birilerini kendine özendireceksin.
Erkek mi kadın mı belirginsizleşeceksin.
Her şeyi sıradanlaştıracak fakat sıradan olmayacaksın.
Ar namus utanma… Bunları unutacaksın.
Kimden olduğunu bilmediğin çocuğuna babalık duygusunu yaşattırmayacaksın.
Yani böyle değersizliklere yol açacak veya zemin hazırlayacaksın...
Bütün bunları ünlü oldukları için mi yapıyorlar?
Yaptırıyorlar.
Ünlü olmak bunları mı gerektiriyor?
Sanmıyorum. Bunlar kendi hayatlarını değil de senaryosu başkaları tarafından ellerine tutuşturulmuş hayatları oynuyorlar.
Eskiden filmlerde seyreder, senaryo böyle der geçerdik.
İsimleri artistti bizim için. Şimdi ünlü oldu. Aradaki fark bu.
Şimdi hayatın kendisi olmuş.
Başkaları adına yaşıyorlar.
Başkaları adına hayatlarından uzaklaşıyorlar.
İsteyerek değil belki de.
Artist birkaç isimde kaldı. Biraz da yıprandı yıpratıldı. Harita daraldı. Zaman geçti. Onun da büyümesi gerekliydi. Ve büyüdü. Adı değişmeli değiştirilmeliydi.
Onların hepsine birden ünlü deyin olsun bitsin.
Böyle oldu.
Ünlü olmak soyunmayı, kendi hayatından geçmeyi mi gerektiriyor.
Var mı bu şartlarda ünlü olmak isteyen beri gelsin?
Görüyorsunuz ya. Ne günlere kaldık.
