15 Ağustos 2007 Çarşamba

Her engel yeniden güçlenmektir aslında

Ahmet SEVEN

Gözlerimizin gördüğü mesafe ile elimizin uzandığı mesafe aynı değil.

Arada bir sabır ölçüsü var.

Öyle olmasaydı yalnız ellerimizle değil, gözlerimizle de tutabilirdik.

Dağları uçarak aşmakta var, tırmanarak ta. İkisi bir değil.

Dağların yokuşunun derdini çekemeyen kurdunun kuşunun dilinden de anlamaz Ve o güzelliklerden mahrum kalır.

Tıpkı öyküde olduğu gibi.

“Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.

Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.

Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.

Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.

Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek , hayatinin geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadı”

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kısıtlayıcılığından ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.

Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır. Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık . Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdık..

Her engel yeniden güçlenmektir.aslında.

Güneşin, meyveleri ışıklarıyla olgunlaştırdığı gibi aşkta insanı ateşiyle pişirir. Ona erken kavuşan ham meyve durumuna düşer.

Her şey zamanı gelince.

Sancıların önüne geçmeyin. Sakın kesmeyin.

Çünkü her sancının bir de güzel doğumu vardır.