Ahmet SEVEN
Mevlana’nın bir sözü var. “Kaybettiğini kaybettiğin yerde aramıyorsan sen aramıyorsun” der. Neyi kaybettik önemli.
Daha da önemlisi nerede kaybettik?
Neleri kaybetmedik ki. Cüzdan peşine düştük vicdanı ihmal edip kaybettik. Merhameti, sevgiyi, sevmeyi, sevebilmeyi kaybettik.
Mal mülk hırsına kapıldık, bizi insana götüren yolları ihmal ettik, gerçek yolu kaybettik. Okyanusların ardına düştük ırmağı, dereyi, pınarı kaybettik.
Modern hayat dedik, teknoloji dedik. Hayatımızı ona verdik. Dostlukları ihmal ettik, dostları kaybettik.
Cebimizi doldurduk belki fakat gönlümüzü dolduramadık doyuramadık.
Modern tutkulara kapıldık, aşkı ihmal ettik, Leylaları kaybettik.
Arabamızın modelini yükseltmek için uğraştık. Dostlarımızın kalitesi düşürdük
Binalarımızı yükselttik, gökdelenler inşa ettik fakat, şahsiyetimizi düşürdük, insanlıkta yerin dibine geçtik.
İnsanlıkta hep eskiyi özledik te, birgün bizi de özletecek erdemleri kazandıramadık.
Evimizi, yolumuzu düzelttikte kendimizi düzeltemedik.
Yani anlayacağınız aletlerimizin aleti olduk.
Her geçen gün hayatın tadını kaçırdık.
Maddenin esiri olduk.
Aramaya çıkmadığımız sürece kendimizi daha bir kaybetmekteyiz.
Neyi nerede kaybetmiştik.
Kaybettiklerimizi aramaya var mısınız?
Haydin öyleyse…